TEKEDEN SÜT SAĞMAK!
Aile ziyareti için Manyas’a geldik. Eşimin teyzeleri benim öz teyzelerim gibidir. Ben seviyorum diye yaprak sarması, sütlü kabak tatlısı yapmışlar. Kara kabaktan yapılan (Bartınlıların bileceğini sanmadığım) bir tatlı. Ama pek güzel.
Şu benim için mesele olan yabancı dil sınavından gerekli puanı almış bulunuyorum, tebriklerinizi kabul edebilirim.
Bu yaz sınav çalışacağım, Tinne’yi yazacağım derken tatil yapamadık. Bir de kedim Lokum’u bırakamama sorunsalı. Anca, işte böyle, iki gece üç gün ayrı kalabiliyoruz. Geçen Cide’ye giderken bırakmıştık, döndüğümüzde epey bir tafra yaptı bize.
Ama İlyas’ı ikna ettim, kediyle gidilebilecek bir tatil ısmarlayacak bize. Manyas dönüşü bakacağız artık. Denize giremezsem olmaz! Üç güncük havuza girdim ama yetmez, illa deniz…
Biraz önce Bandırma’ya uğradık, gene bir teyzemizi ziyaret etmeye. Enişte dedi ki bana, babandan ötürü senin işlerin çok rast gider. Güldüm, yok dedim. Bilâkis!
Anlatayım hemen, birkaç güncel hadise efenim: Geçen Garanti Bankası, ilk müşterilerine faizsiz on bin lira hoş geldin kredisi vereceğini söyleyen bir mesaj atmış bana. Hiç Garanti ile çalışmadığım için hadi bakayım deneyeyim, dedim. Biliyorum, bana vermezler ama maksat spor olsun. Netekim üyeliğimizi gerçekleştirdik, mobil uygulamada görünen kampanyayı tıkladık ve müracaatımızı yaptık. (Kredi puanımın maksimumda olduğunu söylemeliyim.)
Jet hızıyla yanıt geldi. (Kara haber tez gelirmiş) Müracaatınız reddedilmiştir, şeklinde. Eşimin kız kardeşi ve eşi bankacı. (Biri Garanti’de müdür.) Açıklayamadılar. Merkeze sorun, yüz yüze müracaat edin falan dediler. Ben gülüp geçtim. Elimdeki uzunca “açıklanamayan tuhaf terslikler” listeme yazdım. Oldu bitti.
Kitabımı yayınevinden satın almak istedim. (Zaten kendim bastırmıştım.) Sözleşmeye göre bana satamayacaklarını, bir yıl geçtiği için de ellerinde kalanları geri dönüşüme göndereceklerini söylediler. Eşim her zaman, soğukkanlılıkla, “dur bakalım” der. Açtı ve sözleşmeyi detaylıca okudu. Bu tür bir bahis tabi ki yoktu. (Ben zaten olmadığını biliyordum)
Vodafon Yanımda uygulaması için şifre istiyoruz, benim telefonuma o şifre bir türlü gelmiyor. İlyas kaşlarını kaldırıp öylece bakıyor.
Kargolarımız Türkiye turu yapmadan bize ulaşamıyor. Ben internetten oğluma bir oda takımı almıştım, takım kaybolmuştu. Fabrika beni arayıp bana soruyordu, takımdan haberiniz var mı, diyerek.
Ama İlyas’la en baştan konuştum ben. Bak sevgilim, dedim. Benimle açıklanamayan tuhaf olaylarla dolu bir hayata hazır mısın? Yok canım, sana öyle geliyordur, dedi.
Artık bir şey diyemiyor. Kafasını yana eğip, enginlere bakıyor.
Geçende bölüm başkanlığını arkadaşımın, ana sanat dalı başkanlığını da hocamın yaptığı Beykent Üniversitesi’ne doktora başvurumu yaptım. Akademik olaylarda akademisyen olan eşim iyi olduğu için online gerçekleştirilmesi gereken müracaatı benim için o gerçekleştirdi. Mutlu bir şekilde yattık uyuduk, sabah 10:00’da bir mail gelmişti.
Yeterli müracaat olmadığı için (benim başvurduğum Sinema Bölümüne özel olarak) doktora programı kapatılmış!
Bölüm başkanı olan arkadaşıma sordum, önce Allah Allah haberim yok, dedi. Sonra da 25 yıllık bölüm başkanlığında böyle bir şey görmediğini… 29 Eylül’e kadar sürmesi gereken kayıtlar, yeterli müracaat yok diye apar topar kapatılmıştı.
Yıllar önce bir tarikat şeyhi bana sormuştu. Seni niye kadroya almıyorlar, diye. Bilmiyorum, demiştim. İsteseler tekeden süt sağar onlar, demişti.
Keramet göster de beni kadroya alsınlar dememiştim, tabi.
Ama biraz önce bacağıma toslayan bisikletli ablanın hiçbir suçu yok. Suç bende. Erdek sokaklarında hem yürüyüp hem yazarsan olacağı o!
Yazar Hakkında
Devam...
ŞİİRLİ BAHÇE 77
GERÇEK TARİH
SEYİR