Shakira El Jefe’ye Karşı

Dünya berbat günlerden geçiyor. Son günlerde sık sık pek çok kişinin dediği gibi zamanın en kötüsüne mi denk geldi kısacık hayatlarımız? 

Eskiden bir miktar ben de bu, “kötü ahir zamanlar” fikrine inanıyordum. Fakat artık öyle değil. 

Genç Osman’ı, üç beş gün önce “Padişahım çok yaşa!” diye omuzlarında taşıyanların, omuzların sahipleri güçlenip, sultan güçten düşünce, aşağılanarak sokaklarda gezdirilip Yedikule zindanlarında öldürüldüğü zamanlar var mesela tarihte.

İkinci Dünya Savaşı var sonra. Auschwitz var. Hiçbir zaman, hiçbir koşulda, önünden geçsem dahi ikinci defa içeri girmek istemem dediğim tek yerdir Auschwitz. Böyle bir acıya şahitliği, on yıllar sonra bile taşıması çok zor. 

İlki var. Kabil var.

Daha yakın olsun derseniz 90’lar var. 90’larda Bosna var. Srebenica var. Toplu mezarlar var.

90’larda Türkiye var. Faili meçhuller, kayıplar, işkenceler var. Biraz öncesinde 80’ler var. Biraz sonrasında milenyumun başında Irak, Ebu Gureyb Hapishanesi var.

Gelin kıta değiştirelim. Amerika’da, plantasyonlardaki köleler var. Rwanda var. Bugün bile Afrika’da çocuk trafiği var. 

Mahsa Amini var.Tarihin her döneminde yeryüzünün her yerinde varlığını korumaya çalışan kadınlar, çocuklar ve hayvanlar var. 

Psikolojide denir ki olumsuz duygular çok çeşitlidir; mesela korku ve öfke deneyimleri, birbirinden oldukça ayrı tanımlayabileceğimiz duygulardır. Fakat olumlu duygular birbirine çok benzer. Mutlulukla sevinç gibi. 

Kötülükler de benzer şekilde çok çeşitli. Onların karşısına neyin konabileceğini, nasıl karşı konabileceğini, nasıl durdurulabileceğini dinler, öğretiler, ideolojiler söyleyip duruyor aslında. Binlerce yıldır tekrar eden bir diyalog gibi bir nevi. Kötülüğün sözü çeşitliyse iyiliğinki birbirine benziyor. Bir tanecik, küçücük, tefecik dünyalarımızda kendi faydamızla ötekinin faydası arasında bir tercih yapmamız gerektiğinde ikincisini seçmek gibi. Benim faydama değil ama onun faydasına olsun demek gibi. 

Shakira’ya bakın mesela. Geçtiğimiz günlerde El Jefe (Patron) diye yeni bir şarkı çıkarttı. Olayı bilmeyenler için özetleyeyim. Shakira babası hastanedeyken iki çocuğunun babası 12 yıllık partneri ünlü futbolcunun kendisini aldattığını öğrenir. Çift olaylı bir şekilde ayrılır ve Shakira bu olayın ardından kariyerine devam eder ve kimileri tarafından da “ayrılık şarkıları” olarak nitelendirilen şarkılar yapar.

Fakat son şarkısında öncekilerden epey farklı bir şey yaptı. Eski eş tarafından işten kovulan çalışanını yalnızca tekrar işe almakla kalmadı, bu şarkıyı da ona adadı: “Lili Melgar, bu şarkı senin için!”

Yazar Hakkında

Dr. Esra OĞUZ

Psikoloji lisans derecesini Boğaziçi Üniversitesi’nden aldıktan sonra, Polonya’da AB projeleri kapsamında çeşitli dezavantajlı gruplarla çalıştı. University of Birmingham’de (İngiltere) psikoloji alanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndü. Almanya’da bir sene ziyaretçi araştırmacı olarak çalıştı. Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde doktora eğitimini tamamladı. Çalışmalarını sosyal biliş alanında sürdürüyor.

See author's posts