Kendisi yasaklıydı. Kitapları değil. Kırmızı Pelerinli Kent’i okumaya başladığımda neden bu kadar geç kaldığımı düşündüm. Hayat dolu, coşkundu cümleler, sürekli ölümden bahsetseler de.
Akıp gidiyordu. Ama öylece akıp gidiyordu, bir baltaya sap olamıyordu cümleler. Olay örgüsü yok gibiydi. Bir sürü isim, geliyordu geçiyordu. Hızlı, çok hızlı bir trende sürekli değişen yolcularla kent gezisi yapıyorduk sanki. Rehberimiz sürekli konuşuyordu, akıcı da konuşuyordu. Olaylar olaylar, bir türlü birbirine bağlanamayan olaylar.
Ağır bir hastalığı ve cezaevi deneyimi var Kırmızı Pelerinli Kent’in yazarı Aslı Erdoğan’ın. Şimdi yurtdışında, firari.
Ödülleri sayısız. Bu kadar ödül, yazarın çilesine verilmiş olsa gerek diye düşündüm. Bazen ödüller siyasi de olabiliyor.
*****
Yılmaz Erdoğan’ın TRT 2’de Cumartesi’leri saat 20:00’deki Senaryo Yazarlığı derslerini izliyor musunuz? Programın adı “Öğrence”. Eğlence ile öğrenmeden doğmuş bir sözcükmüş.
Ben izliyorum. Bildiklerimi teyit ediyorum. Verdiği örneklere muhakkak bakıyorum. Dağarcığımı zenginleştiriyor. Sözgelimi Cinema Paradiso’dan söz etti, tekrar izledim. Onun sinemasına özellikle de Vizontele’ye benzettim.
Moskova Devlet Sinema Enstitüsü, mezunlarını, belli aralıklarda oryantasyona çağırırmış. Oradan mezun Hocam Prof. Semir Aslanyürek söylerdi. Değişen teknoloji var, takip edilmesi gereken yeni akımlar ekoller de oluyor. Belli aralıklarla Hocalarınızdan ders almak ne güzel iş!
Yılmaz Erdoğan’ın dersleri de yenileme, tazeleme oluyor. Hiç Senaryo dersi almamışlara da tavsiye edilir, bizim gibi “konuyu” bilenlere de…
Devam...
“LEBLEBİ TOZUNUN RESİM VE ŞİİR HALİ”
ANNEM
ŞİİRLİ BAHÇE 48